Hayal Etmek

sonerarica

    Aslında yıllarca bana sorulan bir soruya bugün ilk kez başka bir açıdan bakabildim ve yaşama dair bildiğim ama bildiğimin farkında olmadığım bir sonuçla yüz yüze geldim…

    Soru şu içeriklerdeydi…’bu şarkıyı kime yazdınız’, ’bu kitapta kendi hayatınızı mı anlattınız’, ’vefasız kim’, ‘kime beni bırakma diyorsunuz’ vb.

    Şimdi biraz derin düşünürsek, soruyu soran kişi şöyle mi düşünüyor acaba sonucuna varabiliriz: ‘Bu adamın bütün bunları ifade edebilecek kadar hayal gücü, hayal etmek yeteneği yoktur. Olsa olsa ancak yaşadıklarını ya da gördüklerini yazıp söyleyebilir, yani hayatında muhakkak vefasızlığa maruz kalmış olmalı, birine beni bırakma ya da kapını aç ne olur kapını çalan benim diye yalvarmalı’

    Tabii ki bu sorunun soran tarafını temsil edenin hedefi bu değildir, hani biraz muzır yaklaşımla bu sonuca vardım ama benim baktığım taraftan incelersek haksız da değilim… Hayal gücü olmadan hiçbir şey ortaya çıkarılamaz.. Azdır, çoktur ama muhakkak hayal etmenin o sonsuz zenginliği yaratım söz konusu olan her alanda devreye girmiş hatta tetikleyici olmuştur. Aslında hayatımızın neredeyse tüm alanlarında atılan adımlar için buna ihtiyaçta var, sadece sanat eserlerinde değil, insanlar var olduğundan bu yana önce hayal etmiş sonra hayal ettiklerini yaşama geçirmek için denemelere başlamışlar.. Tabii ki doğuştan melekelilerin yolları biraz daha kısaymış yeteneğinin yönünü hiç bulamamış ya da hayallerinden erken vazgeçenlerden.

    Kişisel gelişim kitaplarının hemen hepsinin üzerinde önemle durdukları bölümdür ’hayal etmek’…’Hayalleriniz yoksa yaşamıyorsunuz’ der yine büyük eserlere ve buluşlara imza atmış, insanların gelişimine katkıda bulunanlar..

    Evet hayaller olmadan devam edilen yollar neredeyse sürprizleri olmayan yollardır ve de tatsızlardır, demek ki yaşamı renkli ve yarınları ilginç beklentilerle düşlemenin faydası ve neredeyse zorunluluğu var.. Ancak ben bu zorunluluktan bağımsız, hayal gücünün zenginleştirilmesi ile ilgili, insanın kendi kendisine dayatma yapmasını istiyorum..

Bunun için elbette yaşam içinde karşılaştığımız her olay ve objeye ihtiyacımız var, onlar algılamamızı kolaylaştırıyorlar, yoksa pespembe hayalleri hayal etmek bu hayallere işlev kazandırmak için hayal gücü üretmekten söz etmiyorum…

    Hayattan kopya çekebiliriz, bu bir sınav değil hiç bir öğretmen kopya çektiğiniz için sizi yakalayıp, sıfır vermeyecek…

    Yapacağınız şey çok basit, gözlemlerimin üzerine ne ekleyebilirim sorusunu sormanız ve üzerinde düşünmeniz… Hani uçan bir araç yapmayı zaten hayal etmiş ve gerçekleştirmiş zamanında insanoğlu, arkadan gelen, bir üst modeli nasıl yapabileceğini hayal etmeli… Patlıcan gibi tadı buruk bir yemişten tatlı yapmayı hayal ederek reçelini bile oluşturduklarını düşünüyorum..

    Zaten farkında olsak ta olmasak ta beyin hayal etme işlevini sürdürüyor her an her saat, hem bazen en olması muhtemel uzaklıktaki şeyleri bile… Önerim hayal gücünüzü geliştirmeniz, bugüne dek gerçekleştirilmişleri incelediğimde akla gelebilecek her şeyin gerçekten olabilmesi de mümkün görünüyor, sadece ya bu gerçekleşemez diye hayal etmekten vazgeçiyoruz ya da yolun yarısından geri dönüyoruz…

Hayal etmek yaşamı inanın ki kolaylaştırıyor, biri hayalleriniz yüzünden ayaklarınızın yere basmadığını söylese de hayallerinizden vazgeçmeyin, uzayda yaşamayı hayal ediyorum diye ortalıkta dolaşmıyorsanız tabi.  (Hayır, o da olur, olacakta ama yine de siz atmosfer içindekileri tercih edin.. daha çabuk ulaşabilmenizi sağlamak için.)

    Bu anlamda ben şarkılarımı ve kitabı, yaşamdan kopyalar çekerek ama çoğunlukla hayal gücümden destek alarak yazdığımı belirtmek istedim. Şöyle ifade edebilirim, başıma gelmemiş, birebir yaşamasam da yaşayabileceğim ve yaşadığımda nasıl bir ruh halinde olabileceğim durumların yansımalarıdır.

    Unutmadan sizlere sormam gerekiyor muydu bilmiyorum ama sizin hayatlarınızdan da, hayallerinizden de faydalandım. Hayal gücüm zenginleşsin diye dinleyip anlayıp gözlemlemem gerekiyordu, üstelik bunu bir hesapla değil sanki ihtiyaçtan yaptım, yapıyorum. Herkesin bir hikâyesi var tanımlaması o kadar doğru ki… İtirazı olan varsa tek başına bir adada yaşamalı, kendisini başkalarına açmamalı, ben de kimlerin hayallerinin oluşmasına direk ya da dolaylı yoldan dahil oldum kimbilir… Korkmayın kimseden telif hakkı istemiyorum  düşünce özgürlüğü bu olsa gerek.

Cevapla


Warning: shell_exec(): Cannot execute a blank command in /home/sonerarica.net/public_html/wp-content/themes/soner-arica/footer.php on line 2